4 Ocak 2013 Cuma

HUBERT NYSSEN, EDİTÖRÜN SAĞDUYUSU, L'ŒIL NEUF YAYINLARI, 2006


HUBERT NYSSEN, EDİTÖRÜN SAĞDUYUSU, L'ŒIL NEUF YAYINLARI, 2006

ÇILGINLIĞA ÖVGÜ

O gün, okuma dersi için büyükannem Don Kişot’ tan gençlerin okumasına uygun şekilde uyarlanmış, içinde değirmenlerle savaşın geçtiği bölümü seçti. Bana bu öykünün hangi dilde yazıldığını bilip bilmediğimi sordu. Emin olamıyordum, bunun üzerine kulağıma yanıtı fısıldadı: İspanyolca. Sorusunu bir diğeri izledi: Peki onu, yani bu öyküyü hangi dilde okumuştum? Fransızca demez olaydım bu kez de “seni küçük kurnaz adam ” diye söze başlayıp, “ İspanyolca yazılmış bir öyküyü, Fransızca mı okudun ?” dedi.(…)
O gün, adını koyamadığım bir dünyadan fakat iyi olacak bir dünya için beni uyandırmaya geldi. Her şey biranda muzip soru tarafından oldu. kitap, okuma, metin ve çevirisi. Her şey onun içindeydi: Keşif, macera, yazı, yetenek(…)
İki defa denedikten sonra üçüncüde Editör oldum.

İlk denemem üniversite yıllarımdaydı. Benim kuşağımın ergenlikten ve işgalden çıktığı zamanlardı, Hiroşima ve daha sonra Nagasaki'deki korkunç patlamalardan sonra savaş sona ermişti. Ve Brüksel Üniversitesi eğitime yeniden başlamıştı. Savaşta öğrendiğimiz şiddetten ve kanunsuzluktan çıkmış, kendimizi içine atıldığımız korkunç dünyanın parçalarını yeniden birleştirmeye olanak sağlayacak tek şeyin yazı olduğu düşüncesiyle bir yayınevi kurma amacındaki küçük bir grubun içinde bulduk.  Aynı zamanda, kendi ağızlarından "bilgi"lerini toplamak için, geçici yazarları ve Paris'ten gelmeyi kabul eden birkaç yazarı topluluğumuza davet ettik.

Cahiers des saisons adındaki yayınevi asla refah ve şöhret sahibi olmayacaktı. Savaş ve aşk şiirlerinden oluşan bir seçkiden oluşan tek bir kitap yayınladık ve bu kitapla projemiz de kısa sürede sonlandı. Nedenine gelince; sıfır deneyim, özkaynak yokluğu, okuyuculardan, yardımlardan yediğimiz darbe, …işte sonuç.
Birkaç yıl sonra, bu şehirde açmış olduğum küçük bir tiyatro, biraz sermaye ve biraz köylü sayesinde oldu ikinci editörlük girişimim. gösterilerin sonunda perde kapandıktan sonra sergilenen piyeslerin çoğunu yayımlamayı kafaya koydum.  Yirmi yıl sora tiyatroda Güney Eylemleri kataloğunu açtığım zaman, önlemlerin alındığının kanıtıdır.  Neydi, dedi geçerken, danıştığım ancak görüşlerine katılmadığım müşavirlerin gözü önünde yapılmış öyle bir çılgınlık manifestosuydu. ( ... )
Bu tiyatroda sahnelediğimiz piyesler bazı başarılar elde ettiler, yayımlananların başarısı ise oldukça düşüktü. Ve editörlük deneyiminden bir kez daha, sessizce, yüreğim sızlayarak çıktım.(…)
Bu deneyimle, genellikle yadsıdığımız ya da hırpaladığımız bu gerçekliklerden birini anlamaya, üzerinde çalıştığımız bir yazarın metinlerine indirgenmemesi gerektiğini, açılmak istediği alanları tanımak için yazarı davranış alışkanlıkları içinde büyük bir özen ve dikkatle incelemek gerektiğini öğrenmeye başladım.(…)
Editör nasıl olunur?  Bir hanedanın mirasçısı, ya da kafasına göre hareket eden bir edebiyatçı olunabilir. Saygın olarak tanımlananan bir dünyaya sızma isteği olabilir. Bir kapris, bir hata ya da hata sonucu olunabilir. Ortada olmayan bir şeyi yapan, her şeye atlayan, dalgın, usulca sokulan kurnaz tilki ya da genç bir kurt. Fakat kimi zaman da gelişigüzelde editör olunur.

KEŞİF SANATI

Gencecik ya da son derece yaşlı birisi bile olsa, edebiyat editörü kendisini zaman zaman bir kâşifin görevini üstlenmiş gibi hisseder. (...)
Şüphesiz, alışılmış yöntemleri alt üst ettiğinden ve başarısızlığa uğrattığından, bilgeliğinin bir parçası olan delilik ona her zaman eşlik eder ve ona alışkanlıklara ve kurallara bağlı güçlü karşılaşmalarda özel bir güç verir. Bu güçle, editörün keşfi sembolik önemler elde eder. Bu bulunan güç kendisini Montaigne'i başka kelimelerle ifade etmek için başka yürekliliklere adar. ( ... )

23 Temmuz 1990'da, André Markowicz ile Passy istasyonunun peronunda yangın nedeniyle geciken metroyu bekliyordum. Kravtchenko'ya ilişkin birkaç noktaya açıklık getirmek için Paris'te ziyaret ettiğimiz Nina Berberova'dan dönüyorduk. Anidençevirmen Markowicz, Toulouse-Lautrec tablolarından çıkmış gibi, karşı konulmaz bir lütuf, zeka ve çekicilikle, bana meydan okudu. Yeni bir çeviride Dostoyevski'nin eserlerinin editörlüğünü üstlenmeye hazır mıydım? Yeni bir çeviri mi? Mükemmel örneklerini okuduğumu anımsadığım bu yapıtın çapını düşünürken, yeni bir çeviri mi? diye mırıldandım. O zaman Markowicz bana, sanki zamanın dışındaymışız gibi uzun uzadıya, sabırla bana Dostoyevski’nin biçemindeki, o aklımdan geçen çevirilerin yansıtmadığı akıcılığı, vurgu ve tonlamaları, dilsel ahengi ve hatta müzikal senkopları anlattı.  Bu çeviriler, Dostoyevski gibi zariflikten özellikle de Fransız zarifliğinden dehşete düşen birisi için çekilmez dercede zarifti. Anımsattığım çeviriler için Markowicz, ihanete haykırırcasına , bunların “ güzel sadakatsizler ” olduğunu söylüyordu.   Céline’i okuduktan sonra, Dostoyevski Chateaubriand’ın diline çevrilemeyeceğini de ekledi.

YANLIŞ TANIMLANMIŞ BİR NESNE, KİTAP

30 Haziran 1971 tarihli bir mektupta, Albert Cohen, neşeli ve şakacı bir şekilde beni öldüğünde gömülürken gereken özen ve dikkatin gösterilmemesi konusuna şahit kıldı. “ Beni, içi güzelce kapitone beyaz ipekli kumaşla kaplanmış, cilâlı meşeden bir tabutun, tabutumun, son mülkümün içine giydirilmiş olarak rahatsız ve homurdanıp duran bir şekilde yerleştirecekler diye yazıyordu. Embesiller beni düzgün giydirmeyi bilemeyecekler, giydirilen kömür rengi takımın içinde sıcaktan fenalaşacağım, oysa ben olsam daha güzel olan açık griyi tercih ederdim ama onlar bana her istediklerini yapacaklar, kravatımı da kötü bağlayacaklar, kötü törenlerde ölülere böyle davranılmıyor mu sanki..." Birkaç hafta sonra Albert Cohen'i Cenevre'de tekrar gördüğümde, kendisine mektubunda, eserindeki endişeye dair tuhaf bir eğretileme yaptığını gösterdim. Bana gülümseyerek öyle bir bakış fırlattı ki, fena halde yanıldığım anlamına da gelebilir, her şeyi anladığım anlamına da. Her ne olmuş olursa olsun, mektuptaki itirazı benim için yapıtla kitabı birleştiren bağın heyecan verici bir ifadesi olarak kaldı.  “Aptallar, beni doğru düzgün giydirmeyi bilemeyecekler.”  Kitap yapıta lâyık mı?
İşte, "editörün sağduyusu" demeye gelen kişi - benim kimi zaman "çılgınlık" olarak dile getirdiğim, ancak "düşünce ayrılığı" ya da "isyan" olarak da adlandırabildiğim sağduyu,  bu kavramlar çerçevesinde, çıkarlarından ötürü liberal olduğunu söyleyen bir toplum -  yazma ve okuma arasındaki belli gelgitlerin sonrasında ne olmak istediğinin ispatını bulacaktır. Bunu anlamam, özenli uygulamalar yapmam için senelere ihtiyacım vardı. Bunu anlamak için bana, gerçek bir yazara göre editörün ilk görevinin, ticari olmaksızın, dikkatli sorgulama, yazdığı ve yazılı olduğuna inandığı ayrımın algılamasında olduğu gibi düzenli uygulama seneleri gerekliydi.(...)

16 Aralık 2012 Pazar

TEKNİK REDAKTÖR VE REDAKTÖRÜN TEKNOLOJİK BİLGİSİ: ÖNEMLİ ARAÇLAR, ARAÇLARIN ÖNEMİ


TEKNİK REDAKTÖR VE REDAKTÖRÜN TEKNOLOJİK BİLGİSİ: ÖNEMLİ ARAÇLAR, ARAÇLARIN ÖNEMİ 

Marie- Louise Flacke, Redaktör, Başkan Yardımcısı

 REDAKTÖRÜN EMEĞİ 

"Redaktör" terimi aslında farklı birçok meslek için kullanılıyor. İş bulma siteleri; redaktör (sigorta acentelarında), yerel redaktör, tasarımcı-redaktör de denilen pazarlama redaktörü, hatta bazen de "teknik redaktör" gibi bir sürü pozisyonda işler sunuyorlar. “Teknik redaktör" ROME'de (Répertoire Opérationel des Métiers et Emplois) 52315 nolu maddede yer almaktadır. Bu maddede teknik redaktör "bir ürün, materyal ya da sürecin; müşteri ya da tedarikçi tarafından sağlanan planlar, etütler, bileşen listelerindeki tüm teknik verilerini analiz eden ve bu verilerden yararlanan kişidir. Ürün, materyal ya da sürecin yapısını oluşturan elemanların ayrıntılı bir açıklamasını yazan, aralarındaki ilişkileri açıkça belirten ve işleyiş esaslarını açıklayan kişidir. Kurulum, bakım, faaliyete geçme ve kullanımla ilgili öneriler sunarak teknik özellikleri kayda alan kişidir" şeklinde tanımlanmaktadır (ANPE'nin internet sitesi). Bu, işi çok basitleştirecektir: bu çalışma tek bir mesleğe yönlendirir; o da büro işleri teknik redaktörlüktür. Son 3 bin yılda, teknik redaktör, her türden teknik metni tüm biçimleriyle tanıyan bir “teknik danışman” ya da “profesyonel yazar” görevini üstlenme eğilimindedir. Bu da redaktörün, müşterilere yol gösterici olma, bir kullanım kılavuzu, proje denemeleri, eğitim araçları ama bunlardan ziyade, projelerin geliştirilmesi, pazarlama teknikleri ve bilimsel iletişim görevlerini devraldığı anlamına gelmektedir.

İLK REDAKTÖR
Bununla birlikte, redaktörün 52315 numarasına kaydolması mesleğin ortaya çıkmasının bir belirtisi değildir. 20. yüzyılın başında silahlarının kullanımıyla ilgili belgeleri kayıt altın alan askerler de bu mesleğin ilk temsilcileri değillerdir.  Drachman'a göre, çağımızın birinci yüzyılından itibaren ilk teknik redaktör İskenderiyeli Heron'dur. Drahman, Heron’un Yunanlıların teknoloji alanındaki TÜM bilgilerini, bunlara kendi icatlarını da ekleyerek, bir düzine eserde topladığını söylemiştir. Sonuç, mükemmel bir şekilde yazılmış ve belirgin basımlarla resimlendirilmiş yaklaşık 100 adet makinenin bulunduğu bir katalogdur. 

İLK ARAÇLAR

Peki, Heron, DTP, CAD, CADD kullanmadan böyle bir görevi nasıl yerine getirebildi ?
Çağımızın ilk yüzyılında, sadece kil tabletler, parşömen, taş ve ahşap gibi araçların sayesinde, çağdaşlarının anlayabileceği bir teknik bilgiyi ulaştırmayı başarmıştır ! 20. yüzyılda, redaktör teknolojik gelişimle beraber ilerlemiş; mürekkep-kağıt-tüy döneminden mekanik ve elektrik daktiloya, ve daha sonra vazgeçilmez bir araç olan bilgisayara geçmiştir.Günümüzde, redaktörün günlük çalışmasında hep var olduğu için, bilgisayar artık görünmez hale gelmiştir. iş ilanlarında, “bilgisayar kullanmayı bilen” yerine “Word uzmanı” veya “Frame 6.0 ve Visio bilme şartı”, “Flash ve AuthorIt kullanmayı bilen” diye belirtilmemektedir.

21. YÜZYILIN ARAÇLARI

Sorun, teknik redaktörün işini yapabilmesi için kil tabletlerin ve kaz tüyü kalemin yeterli olup olmayacağıdır. Bu konuda emin olunmamaktadır. Günümüzde kullanılabilen ürünlerin çokluğu, redaktörü şaşırtma riski taşımaktadır. Piyasada sayısız miktarda sunulan araçların karşısında doğru seçim nasıl yapılır? Üretilen belgenin son kullanım şekli temel alınarak: belgenin kağıt belge mi yoksa elektronik belge mi olacağı seçimini yönlendirebilecektir.

BASILI BELGE İÇİN ARAÇlAR

Basılı bir belge için redaktör; metin işlemleri, masaüstü yayıncılık, grafik tasarım, tablo tasarımı ve endeksleme araçlarını kullanır. Metin işleme konusunda MS® Word'ün üstünlüğü, internetten serbestçe erişilip indirilebilen bir yazılım olan OpenOffice'in ofis paketini aratmıyor. Neredeyse bütün dünyada kullanılan MS® Word, büyük projeler için ideal bir araç değildir. Kullanımı ve güvenirliği 100 sayfanın üzerinde sorun çıkarmaktadır: “Word, bir sözcük işlemci programıdır, FrameMaker ise masaüstü yayıncılık sistemidir. Word, sekreterlerin ve mühendislerin evraklarını ve bildirilerini yazmaları için uygundur; fakat eğer kitap yazmak istiyorsanız FrameMaker kullanın”. Adobe® FrameMaker® , dokümantasyon hizmetlerine iyi yerleştirilmiş bir yayın aracıdır.Sağlam içeriğiyle büyük boyutlu belgelere iyi uyum sağlar ve eklemeleri, çıkartmaları, değişiklikleri kolayca uygular. Bununla birlikte, dokümantasyon desteklerindeki gelişmeleri takip eder ve HTML, XML formatlarıyla ya da çevrimiçi yardımla birçok değişim öne sürer. Belgelendirme araçlarının gelişimini de takip etmektedir ve HTML, XML gibi formatlara veya internet üzerinden birçok dönüşüm sunmaktadır. Diğer DTP araçları, redaktörün ihtiyaçlarına uyum sağlamaktadır. Örneğin Adobe® InDesign ve DocBook. Yeni oluşturulmuş olan Adobe InDesign, bir belgenin içerisine kolayca resim yerleştirmeyi sağlamaktadır. Photoshop gibi resim yazılımlarla da uyumlu olarak, bu araç pazarlama metni hazırlamak için idealdir. Adobe GoLive ile beraber, bir belgeyi HTML formatına dönüştürme imkanı sunmaktadır. SGML/XML dilleri üzerine kurulmuş olan DocBook, düzenli bir üründür ve bir çok formatı desteklediği için, bilimsel metinler için en uygunudur. Bedava ve indirilebilir olduğu için, bilimsel alanda çok ses getirdi. Ancak XML modeli 116 öğe, 546 antite ve 29 nota içerdiği için, DocBook uzun bir eğitim gerektirir. Uzman bir redaktör, metinde kullanacağı araca karar verdikten sonra; görsel oluşturma, resim ve fotoğraf düzenleme, ekran görüntüsü alma gibi işlerde yükünü hafifletecek en iyi yazılımı seçmeye çalışır. Redaktörün bu alanda yapacağı seçim, MS ® Office paketiyle birlikte gelen MS ® Paint gibi temel yazılımlar olacaktır. Görselleri düzenlemede Photoshop, desinatörlerin yaygın bir biçimde kullandıkları profesyonel bir aracın sunabileceği tüm özelliklere sahiptir. Photoshop’un rakibi olan PaintShopPro, hem görselleri düzenlemek için, hem de ekran görüntüsü almak için kullanılır. Deneme sürümünün Fransızcası “Jasc” adlı internet sitesinden indirilebilir ve 60 gün boyunca ücretsiz kullanılabilir. ROME 52315 kodlu, ürün bilgisi ve malzeme bakım kılavuzundan sorumlu teknik redaktörler, sadece AutoCad12 ile iş yaparlar. Bu teknik çizim yazılımı onlara kalemi ve çizim masasını unutturmuş, sadece elektronik formatta hatasız plan çizmelerine değil aynı zamanda simülasyonlar ve üç boyutlu görüntüler elde etmelerini de sağlamıştır. Kullanım bakımından daha rahat olan MS Visio13, temel teknik çizimler için uygundur. Her meslekten insanın grafik canlandırmalarının hızlı üretimini sağlayan bu yazılım, çok fazla görsel veri tabanına sahiptir. Bir “İş Belgeleme” uzmanı için MS Visio, uzun konuşmaları yok edecek organigram modelleri, Gannt grafikleri ve sunum modelleri sunmaktadır! Günlük hayatta, kâğıt belge redaktörü belgelenecek metnin grafik ara yüzünü kopyalamayı sağlayan bir ekran görüntüsü alma yazılımından yararlanmaktadır. Daha önce de belirtilen PaintShopPro yazılımının dışında, uzman bir redaktör Snaglt yazılımını seçip, oldukça kaliteli ekran görüntüleri alabilmektedir. DTP, resim yazılımları ve ekran kopyalamak için bir asistan sayesinde, redaktörler çalışmaya başlar. Ancak, oluşturulan belgeye tablolar yerleştirmek için, araçlarını bir çizelgeyle tamamlaması gerekir. MS® Excel dışında, redaktör diğer yazılımlarda kulanılan metin programına uygun ürünler bulabilir. Ancak başka sorunlarla karşılaşabilir. Yazılımını bir endeksleme sistemiyle tamamlaması gerekir. Endeksi olmayan bir kullanıcı, kalitenin en asgari kriterlerini karşılayamaz. Aslında meslekte, endeksi olmayan bir kullanım kılavuzunun asgari kalite ölçütlerine cevap veremeyeceği varsayılır. Profesyonel dizinleyiciler üç tip araçtan oluşan bir sınıflandırma önermektedirler: * Bağımsızlar ( stand alone- tek çalışan) *Gömülü olanlar (embedded) *Otomatik olanlarAdobe Frame Maker için XGen ve SKY kullanılan bilgisayar destekli yayınlar yazılımına eklenmesi uygun olan bağımsız endeksleme yazılımlarıdır. Özellikle SKY, kapsamlı bilimsel belgelerin endekslenmesine özel gerçekten profesyonel bir endeksleme aracıdır. MS Word, yüklenmiş, yani metin işleme yazılımının içine entegre edilmiş yazılıma da örnektir. Otomatik indeksleme, profesyonel indeksleme işiyle uğraşanların onayını almaz. Bunlar yüklenmiş ya da özerk olsalar da, sadece gerçek bir indeksten biraz uzaklaştırılmış uygunluk listelerine izin vermektedirler. Otomatik üretim yazılımı için seçim yapmadan önce, redaktör profesyonel indeks yazılımcılarının görüşlerini dikkate alır: “Sizi, indeks girişleri yapmayı vaat eden herhangi bir araçla ilgili tedbirli olmanız konusunda uyarmak isterim. Makineler, sıralama biçimlendirme ve bağlantı geçerliliğini kontrol etmede gayet iyidirler fakat iyi, yararlı, tutarlı dizin girişleri zanaat ve indeksleme ister, bu yüzden tercih edilen, konu hakkında bilgili ve deneyimli kişidir.”
Elektronik belgeleme araçları ve elektronik belgelerin üretimi için, teknik redaktör Doc-To-Help (Windows) - Robohelp (FrameMaker) gibi çevrimiçi yazılımlar sayesinde donanacaktır - Hazırlık aşamasında: MS Longhorn. Bu klasik ürünler dışında, xdk15 olarak adlandırılan çevrimiçi Virtual Media yazılımı internette bulunabilmektedir. MS Word programıyla uyumludur ve Word ara yüzünden başlayarak çalışmanıza izin vermektedir. Bu, birçok gerekli işlevi göstermeye engel olmamaktadır.
Bu teknik redaktör web sitesi tasarımlarına da müdahale etmektedir. Aynı zamanda, MS FrontPage, Dreamweaver, Microangelo16 gibi klasik ürünlere de yardımcı olabilmektedir. Bu son ücretsiz giriş, redaktörün isteğine göre birçok araç ikonu ve bölme oluşturmayı sağlamaktadır. Web dünyasında yeni olan Mambo yazılımı, online yayın oluşturmaya yarayan içerik yönetme sistemine doğru azimle ilerlemektedir. Redaktör-iletişimci, slayt üretmek için sıklıkla aranılan kişi olacaktır. Slayt üretimi için de MS ® PowerPoint’e alternatif bir yazılım vardır. OpenOffice’in Presentation adlı yazılımı, tatmin edici bir sonuç için birçok seçenek sunar (dosya formatı MS PowerPoint’e de uyumludur). Redaktör, projesinin görsel tasarımını için bu kadar uğraştıktan sonra, bir proje yönetim yazılımı da kullanmalıdır. Proje yönetimindeki amaç, Gantt tipi grafik bir takvimin üzerinden projenin evrimini ve insan kaynakları kullanımını takip etmektir. MS Project en çok bilinen yazılımdır.

KÂĞIT VE ON-LINE YARDIM DIŞINDA

Yazılım tasarımcıları bununla da kalmazlar. On-line dokümentasyon geliştirmede, mevcut kâğıt belgeleri bir yardım fişine dönüştürmekle yetinmezler. Bundan böyle, redaktörün önce “Single-sourcing” için sonra da CMS (İçerik Yönetim sistemi ) için çabalaması gerekecektir. Yazılım tasarımcıları böylece bir sonraki aşamaya erişirler: içeriklerin, mümkünse dinamiklerin yönetimi aşaması. Arbortex’in , Epic Editor ’ı, “ ..değişik tipte çoklu çıktılar için dinamik içerik yaratımını destekleyen content architects  ve  power authors için tasarlanmıştır..”. Basitleştirilmiş XML’de ve aynı şekilde MS Word’de çalışmayı önerir. Hem elektronik format hem de kâğıt dokümantasyon için kullanılabilen değişik ürünler çıkmıştır. Basitleştirilmiş XML ve MS Word’de çalışmayı önermektedir. Kullanılabilir değişik çıktılar ilk olarak kâğıt dokümantasyon ve elektronik format içindir. Diğer CMS aracı olan AuthorIT19 kaynağı yani belgelemenin içeriğini tekrar kullanma kapasitesi üzerinde durmaktadır. Çok dilli belgeleme projeleriyle karşılaştırılan belgelendirme sorumlularından güçlü bir destek söz konusudur. XML dilini temel alan bilgisayar programları sayesinde, redaktör metin üzerinde çalışmakta, metnin biçimiyle ilgilenmemektedir. Metnin içeriğine odaklanmakta ve tüm aletlerin soyutlamasını yapabilmektedir. İşin aslı olan teknik iletişim üzerine odaklanmaktadır.

ARAÇLARIN YÜKÜ: REDAKTÖR MÜ, HER İŞTE ÇALIŞAN BİR İŞÇİ Mİ?
Teknolojiden bağımsız hale gelmeyi başardıkları andan itibaren redaktörler “…daha etkin iletişimciler haline geliyorlar ve yayınlayacakları bilgi için kullandıkları araçlara daha az güveniyorlar.”(A.Rockley). Redaktör böylece acemi bir duvarcıdan çok bir enformasyon mimarına dönüşebilir.” Enformasyon geliştirenler, inşaat işçilerinden çok mimarlara benzemeye başladılar.” (A.Rockley) Cherryleaf sorumlusu Ellis Pratt, geleceğin redaktöründen şöyle söz eder:  “ .. bağlantı birleştirici araştırıcılar ve uzmanlar,…yazılı kurumsal belge uzmanı ve şampiyon.”. Öyleyse, sayfa düzenleyicisi redaktör, bir ürün veya hizmet tasarımcısıyla kullanıcısı veya alıcısı arasındaki bağlantı görevini üstlenmek için bilgisayar destekli yayıncılık operatörlüğü kimliğini terk edecek. Çok sayıda redaktör hala araçlardan kurtulmak için çözümler aramaktadır. Ya da "araçları biliyor olmak, sizi teknik redaktör yapmaz." Bütün bu teknik araçları biliyor olabilirsiniz, fakat bu sizi teknik iletişimci yapmaz. Aslında, araçlara odaklanan yazar ya da her işi yapan biri kendi bindiği dalı kesebilir. Globalleşen bu şatafatlı dünyada, düşük fiyat veren ülkelerde işlerinin sayfa bulmasından ve düzgün kazanç sağlayamamaktan geçekten memnun gözüküyorlar. Bu durumda geriye, içerik sağlayan, yazar buna karşı mesleki değerlerine karşı rahat davranıyor. Sonuçta, teknik yazarın en iyi aracı nedir? G.Karamat’ın çözüm olmaksızın cevap veriyor: “Teknik yazıda, en önemli araç beyninizdir. Daha sonra iletişim özellikleriniz ve dil özelliklerinizdir. Sonuç olarak, yazılarınızı oluşturmada ve şekillendirmede bu araçları kullanacaksınız. Kanıtı ise şu şekilde gösterebiliriz Hérond’Alexandrie’in araçları kaybolsa bile yazıları kalmıştır.

6 Aralık 2012 Perşembe

çeviri devam


Olası yanlışları bulup düzeltebilmek için ilk olarak anlam belirsizliği yaratan noktaları tespit edip, bütün seviyelerde, terminolojideki, anlamdaki, kavramlardaki kuşkuları bulup düzeltmeyi bilmek lazım. Burada sorgulamaya ve bilgi edinmeye dayalı daha detaylı bir çalışma söz konusudur. Bazı anlam hataları yanlış biçiminde yapılan araştırmalardan da kaynaklanabilir. İnternet bir çevirmen aracı olarak kullanıldığı durumlarda tuzaklarla dolu olabilir.  Öğretmenin öğrencilerine internetteki, veri tabanlarındaki, sitelerdeki vs. tuzaklardan nasıl uzak kalacakları konusunda tavsiyelerde bulunmalıdır. Bu hataları ya da şüpheli araçları saptamayı bilecekleri veri tabanlarını olduğu gibi siteleri, öğretici metinleri ve benzerlerini de kapsayabilir. Günümüzde  bu öğreti teknik çeviri derslerinin bir parçası olarak görülebilir. Tuzaklara düşme ve bunları saptama şekli hakkında yol gösterici olamayan acemi çevirmen bu noktada başarısız olacaktır.

Anlam yanlışlarının bir de, sadece verilerin yanlış okunmasından da kaynaklanabileceği söylenilebilir. Yani, teknik bir metni okumayı öğrenmek ve konuların düzenini anlamak şarttır. Bunu yapabilmek için, kaynak metindeki konu akışının (zaman mekân betimlemesi) okunması konusunun üzerinde durulması ve konu akışını ya da daha önce öğrenciler tarafından çalışılıp belirlenmiş olan kaynak metne özgü konuları sınıfta yeniden ele almak yerinde bir hareket olur. Buna zaman-mekân kavramı aşaması denilmektedir. Bu safha anlam ve görüntünün uygunluğunu desteklemek için yapılan konuların görselleştirilmesi işidir. Öğrenimdeki yeni teknolojilere bağlı sıkıntılar arasında seçim sıkıntısı en öne çıkanıdır. Eğer bu seçim yapma eylemi çevirmenin her zaman işinin bir parçası olduysa, bilgilerin sayısının artmasıyla daha da ön plana çıkmıştır. Seçme aşaması için gerekli olan farklı seçim yollarını ve tekniklerini öğretmek ve ele ştirel bir bakış açısı geliştirebilmeleri için öğretici metinler üzerinde çalışılması gerekmektedir. Dış kaynakların oluşturduğu zorlukları ortaya çıkartmak, çözümlemeyi, üzerinde düşünmeyi, ve karar alabilmeyi bilmek çevirmen için aynı zamanda kendi çevirisine dışardan bakabilmeyi ve kendini geliştirmeyi bilmektir. Eğitimdeki yeni teknolojiler öğrencilerin kendi çevirilerini yeniden gözden geçirmeyi ve düzeltmeyi sağlayacaktır. Verilerin bilgisayar ortamına konulması çevirmenin dışardan kendi çevirisine tarafsız bir bakışla bakma imkânı sağlayacaktır. Bilgi yönetimindeki hızı kazanmak kaçınılmaz bir parça olduğundan kontrolü elden bırakmamak gerekir, yani bahsettiğimiz hıza ek olarak dikkat, alaka ve uygunluk gibi becerilerini de eklemek gerekir. Ayrıca öğrenciye bilgi kontrolü işlemi  kazandırmak gerekir.

Kalite kontrol

Modern teknolojinin ortasında bulunan çevirmenin durumu göz önünde bulundurulunca, öğretmenin yeni bilgi kaynakları hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir, bu yeni araçların kullanımını ve onlardan en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceğini öğretmelidir. Aynı zamanda, kalite kontrol aşamasında teknik danışman rolünde bulunmaktadır. Öğrenciler ilk başta çalışmalarının amacını anlamalıdır ve her koşulda (zaman darlığı, bilgi eksikliği, az anlaşılan belge vs.) kalite kriterine saygı duymaları gerektiğinin bilincinde olmalıdırlar, ayrıca inandırıcı olmalıdır fakat belge kullanıcısına da çok fazla bilgivermemelidir : etik süreç. Bu meslekte güvenilir olmak temel hedeftir. Bu başlık altında diyebiliriz ki geleceğin çevirmenleri bütünleyici ve ayrışmaz olarak alandaki uzmanlarla çalışarak ve özel kitapları okuyarak eski tekniklere de başvurabilmelidir. Çeviri tamamlandıktan sonra akla takılan bazı soru işaretleri alanda uzman birinin yardımıyla ortadan kaldırılmalıdır. Bu nokta da, yeni teknolojilerden faydalanabilir. Günümüzde iletişim kurmak elektronik posta yoluyla çok daha basit bir hale gelmiştir. Bir e-mail adresi yardımıyla kurum aracılığıyla uzmanlara ya da tanıdıkları her kişiye yazarak iletişim kurmak mümkün. Arındırma aşaması çevirinin üzerinde kuşkular bulunan bölümlerini saptamayı ve sorunları gidermeyi ya da en azından seçim yapabilmeyi öğrenmeye yarar. Eylem aşaması insanlar arasındaki iletişimi kurmaya götüren bir aşamadır: en iyi muhatabını bulmak, muhataplarını seçmek, ihtiyaçlarını tespit etmek, alanlara yönelik bir adres ajandası hazırlamak,ya telefon –ki bu eski bir iletişim aracıdır- ya da e-mail göndererek vb. harekete geçtiğimiz bir aşama söz konusudur. Ayrıca bu aşama konuşulacak kişinin olabildiğince az zamanını almak için, açık ve net sorular hazırlamayı öğrenmek demektir. Öğrenciler sanal dünyadan çıkarılıp gerçek dünyayla tanıştırılır. Burada işveren, öngörülen süre, çeviri yapma ve bitirip teslim etme söz konusudur. Zamana karşı yarışmayı öğretmek için çevirmen adayını profesyonel iş koşullarında çalıştırmak gerekmektedir. Tüm çalışma aşamaları, üretim aşaması göz ardı edilmeden yapılmalıdır. Belgenin çevrildiği zaman, öğrenci en son kontrol aşamasını alana ait bir teknisyene ya da söz konusu alanda çalışan bir çevirmene, hocaya ya da başka birine bırakmayı öğrenmelidir: Kalite kontrol aşaması.
Son olarak çevirmen adayının araştırmalarını saklamayı ve ileride gelecek siparişler için bilgilerini ve veri tabanlarını, piyasada bulunan değişik araçlar yardımıyla stoklamayı öğrenmes' gerekmektedir. Böyle bir durumda, sektörün, ürünün, piyasanın ilerlemesiyle ortaya çıkacak değişiklikleri güncellemeyi her zaman düşünmelidir.  Bu üçüncü öğretim aşamasında söz konusu olan, yeni araçlar üzerine kalite kontrol metodolojisi üretilmesidir.

Sonuç : Değişimler

Üç öğrenme, aşama yöntemin oluşması sürecinde bir arada toplanıp birbiriyle bütünleşmiştir. Sonuç olarak, kazanılan tecrübe eğitmenin hedeflerini değiştirmezse bizi hedefe yaklaştıran yolların değişime uğradığını görürüz. Günümüzde öğrenciler öncelikle sahip olduğu verilere  hâkim olmayı, düzene koymayı ve bazen elde ettiği verileri birbiriyle anlamlandırmayı ve son olarak oluşturduğu metni en ince ayrıntısına kadar kontrol etmeyi bilmelidir. Yani Günümüzde kaynakların çoğalması teknik çeviri eğitiminin öncekinden farklı bir şekilde ele almasını ve yeni yöntemlerin oluşmasını gerekli hale getirmiştir.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Wordfast 19.11.2012


RISQUES ET CONTRAINTES

Dans une deuxième phase, il est nécessaire d’amener les étudiants à réfléchir sur les avantages et les inconvénients des nouveaux outils. Pour ce faire, le professeur peut montrer les difficultés et les risques susceptibles d’apparaître lors d’une gestion maladroite de l’information. Il porte un regard critique sur les sources et tient lieu en ce sens de réviseur technique.




Riskler ve zorluklar

Ikinci aşamada,öğrencileri araçların yararları ve sakıncaları üzerine düşündürmeye yönlendirmek gerekir. Yönlendirmek için, bilgiyi yanlış bir şekilde kullandıkları zaman öğretmen zorlukları ve çıkabilecek riskleri gösterebilir. Kaynaklar üzerinde eleştirel bir bakışa sahip olur ve teknik inceleme içinde yer alır.

11 Kasım 2012 Pazar

TRADUCTION TECHNIQUE ET NOUVELLES TECHNOLOGIES: TEKNİK ÇEVİRİ VE YENİ TEKNOLOJİLER : MÉTAMORPHOSES DU CADRE DIDACTIQUE ÖĞRETİM ÇERÇEVESİNİN DEĞİŞİM

TRADUCTION TECHNIQUE ET NOUVELLES TECHNOLOGIES:



TEKNİK ÇEVİRİ VE YENİ TEKNOLOJİLER : 
MÉTAMORPHOSES DU CADRE DIDACTIQUE




ÖĞRETİM ÇERÇEVESİNİN DEĞİŞİM  
Nathalie Gormezano
Nathalie Gormezano

Institut Supérieur d’Interprétation et deTraduction (Paris)
Mütercim Tercümanlık Yüksek Enstitüsü (Paris)

La traduction technique aujourd’hui évolue rapidement grâce à l’énorme apport des nouvelles technologies dans ce secteur, à savoir les moteurs de recherche sur internet, les sites web spécialisés, les bases de données en ligne, les lexiques et dictionnaires électroniques, les logiciels de Traduction Assistée par Ordinateur, la Production Assistée par Ordinateur, tous les logiciels multilingues de spécialités, les logiciels
professionnels dans différents domaines techniques, les messageries électroniques, etc.

Bu sektörde, bu zamanda teknolojinin gelişmesiyle teknik çeviri çok hızlı bir şekilde ilerliyor, mesela internetteki arama motorlarıyla, özel internet siteleriyle, çevrimiçi veri tabanlarıyla, elektronik özel sözlük ve sözlüklerle, bilgisayar destekli yazılımlarla, bilgisayar destekli prodüksiyonla, bütün özel çoklu dil yazılımlarla, farklı teknik alanlardan olan profesyonel yazılımlar, elektronik postalarla, vb.
Les transformations qui touchent le travail même du traducteur, c’est-à-dire non pas son savoir faire mais sa façon de faire, sont liées à ce nouvel outil qu’il utilise non seulement comme un outil supplémentaire à sa disposition   (au même titre que peuvent l’être les dictionnaires, les livres spécialisés sur les domaines à traduire, etc.) mais de plus en plus comme l’outil de la traduction.

Çevirmenin çalışmasını etkileyen unsurlar, yani bilgilerini değil ama çeviriyi yapma tekniğini değiştiren, tamamen bu elinin altında bulunan yeni araçlara bağlı (aynı zamanda sözlükler, çevirdiği alana bağlı olan özel kitaplar, vb.) ama artık çeviri aracı gibi daha sık kullanılıyor.


Si de toute évidence les outils du traducteur technique ont changé, il est clair que
l’enseignement de la traduction technique connaît de fait des transformations.

Teknik çevirmenin çeviri araçları kesin olarak değişti ve eminiz ki teknik çeviri öğretiminde de değişiklikler oldu.

Trois aspects nous semblent spécifiques de cette évolution: tout d’abord le travail de formation sur les modes de recherche, puis l’analyse des contraintes liées aux nouveaux outils, et enfin une nouvelle approche méthodologique du contrôle qualitatif.

Bu ilerleme de üç farklı unsur görülüyor: ilk olarak araştırma tekniklerin deki formasyon esnasında çalışmalar, sonrasında yeni araçlara bağlı olan zorlukların analizi, ve kalite kontrol da yeni metodolojik yaklaşım.
MODES DE RECHERCHE ET CONSEIL TECHNIQUE

 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ VE TEKNİK TAVSİYE
Le rôle du formateur en traduction technique a toujours été d’enseigner non pas un
savoir-faire mais un ‘comment’ faire (le savoir-faire pour sa part s’acquérant à force de faire).
Teknik çeviri eğitmenin görevi, ne yapılacağını değil de nasıl yapılacağını öğretmektir (ne yapılması gerektiğini sadece zamanla yaparak öğrenir). 

Or, dès l’apparition des nouvelles sources d’information, le formateur a dû reconsidérer les modes de recherche et les techniques mêmes liées à la recherche documentaire préalable à toute traduction technique, pour y intégrer les nouvelles sources en question.

Ama, yeni bilgi kaynakları ortaya çıktığından beri, eğitmen araştırma şekillerinin tekrar gözden geçirmesi gerektiğini görmüştür ve her teknik çeviri öncesi araştırmalarda da yeni kaynakları eklemeyi bildi.
Une fois le document à la portée des étudiants, il est nécessaire aujourd’hui d’élaborer une stratégie didactique d’approche des nouvelles technologies.

Bu belgelerin öğrenciye ulaştığında, bugün yeni teknolojilerle didaktik bir strateji geliştirmek gereklidir.

Le professeur doit guider les étudiants dans la maîtrise des outils qui sont à leur portée et
les orienter dans les voies de recherche les plus congruentes. Il est alors conseiller technique.

Öğretmen öğrencilerini ellerinde olan araçları en iyi şekilde kullanmalarını ve araştırma yönlerinin doğru olmasınikontrol eder.
Ce rôle peut parfois dérouter certains étudiants qui ont l’assurance de dominer parfaitement ces outils (peu nouveaux pour la plupart d’entre eux).

 Bu rol bazı teknolojileri çok iyi manipüle eden öğrencileri tedirgin edebilir (bazıları için çok fazla yeni olmuyor).
Or, concrètement, il s’avère que lorsqu’ils sont réellement confrontés à la recherche, ils ont besoin de quelques conseils.

Ama, tam olarak araştırmalara başladıklarında bazı tavsiyelere ihtiyaçları olduğu görülür. Bu araçları daha iyi bir şekilde kullanabilmeleri için çalışma etapları önermek yararlara olabiliyor.
Il est donc intéressant de leur proposer des phases de travail afin de leur permettre de manier ces outils plus efficacement.

Bu araçları daha iyi bir şekilde kullanabilmeleri için çalışma etapları önermek yararlara olabiliyor.
La phase d’étude permet d’utiliser les nouveaux outils et de réunir une grande quantité de documents référents, ce qui permet une approche comparative riche, regard quantitatif sur le document.

İnceleme aşaması, yeni araçları kullanmak ve konuya bağlı bir çok belgeyi bir araya toplmak, bununla belgeleri kolayca karşılaştırabiliriz ve belgeye niceliksel bi bakış açısı olabilir.

La phase de repérage est une approche plus qualitative.

Saptama aşaması, daha çok niteliksel bir yaklaşımdır.
Les sites référents et les documents sur sites permettent d’avoir une vision globale du secteur abordé.

Kaynak siteler ve siteler üzerindeki belgeler sektörün genel bir vizyona sahip olmasına yardımcı olur. 

Il est important de référencer les sites qui pourront être utilisés par la suite.

Daha sonr,  kullanılabilecek siteler referans olarak da önem taşımaktadır.
Dans un premier temps il s’agit de repérer les descriptifs des différents éléments dans les deux langues de travail concernées.

İlk etapta, iki dilde farklı öğelerin açıklamalarını bulmak gerekiyor.
Pour allier efficacité et rapidité, l’étudiant doit apprendre à lire avec l’oeil à l’affût des éléments propres au document source.

Etkili ve hızlı olmayı aynı anda başarabilmek için öğrenci, kaynak metindeki zorlayıcı öğeleri gözle ayırt etmelidir.
Pour ce faire, il est nécessaire de s’imprégner du document source avant de le traduire.

Bunu yapabilmek için de kaynak metni çevirmeden önce iyice özümsemek gerekir.
La phase d’approche contextuelle permet, une fois les éléments repérés, identifiés et définis grâce aux sites référents, une seconde phase de recherche: la recherche lexicographique dans les lexiques et dictionnaires électroniques multilingues et toutes les bases de données multilingues en ligne ou personnelles.

Bağlamsal yaklaşım aşamasında, ilgili kaynaklar yardımıyla belirlenen, bulunan ve tanımlanan unsurların ardından ikinci aşamaya geçilmesini sağlar: bu da, sözlükten, çok dilli elektronik sözlükten ve online ya da bireysel çok dilli veri tabanından sözlüklerin araştırmasıdır.
Les termes techniques apparaissent souvent multiples selon les documents référents et selon les usages (terminologie technique de publication ou terminologie technique d’usage).

Teknik terimler, kaynak metin içinde ve kullanım alanlarına (yayınlanmış teknik terminolojiye ya da kullanılan teknik terminolojiye) göre farklılıklar ortaya çıkıyor.
Le formateur doit alors orienter le choix de l’étudiant.

Eğitmen, öğrencini seçimine rehberlik etmelidir.
S’agit-il d’un document technique de publication ou technique d’usage, ou les deux.

Yayın da ya da  kullanım teknik terminolojisinden biri ya da her ikisini mi ?
Parfois les deux terminologies se rejoignent, parfois elles diffèrent.

Bazen bu iki terminoloji bir olur bazen de ayrı kullanmak gerekir.
Ces réflexions doivent être menées en contexte à
l’aide des éléments issus des bases de données et dans une optique analytique.

Bu eğilimler, analitik bir bakış açısı içinde ve veritabanlarından gelen öğeler yardımıyla bağlam oluşturulmalıdır.
Cette approche peut bien entendu permettre aux étudiants d’élaborer leurs propres bases de
données multilingues complètes (lexique, glossaire, analyse comparative des termes,
etc.).

Bu yaklaşım haliyle öğrencilerin çokdilli kapsamlı bir veritabanı (sözlük, terim sözlüğü, karşılaştırmalı terim çözümlemesi vb)geliştirmesine yardımcı olacaktır.


La phase de visualisation est indissociable de la phase précédente.

Kontrol aşaması ise önceki aşamaların ayrılmaz bir parçasını oluşturur. 
Il s’agit d’apprendre à lire des schémas et à retrouver des images ou des plans permettant de
repérer les éléments qui ne sont pas trouvés dès les premières recherches ou qui ne sont pas clairement distingués: pourquoi un seul terme dans la langue source   pour trois dans la langue cible, ou l’inverse par exemple.

Şemaları okumayı ve görüntüleri ya da planları, ilk araştırmalar sırasında bulunamayan ya da tam olarak belirlenemeyen öğelerin belirlenmesine olanak sağlayarak öğrenmektir: kaynak dildeki bir terimin erek dilde üç tane karşılığı vardır ya da bunun tam tersi olabilir. Çeviride gerekli olan bağlamsal veri tabanlarında yer alan öğeleri, şemaları ya da fotoğrafları bulmak buna dâhildir.

Chercher à voir les éléments,
schémas ou photos fait partie de la mise en place des bases de données contextuelles
nécessaires à la traduction.

Öğeleri, şemaları veya resimleri görmek çeviride bağlamsal veritabanına bağlıdır.
Pour cela, il suffit de repérer des sites ou de trouver des logiciels au service de la visualisation.

Bunun için görselleştirme yazılımlarını ya da sitelerini bulmak yeterlidir.
La grande richesse de documentation actuelle
rend possible une vision détaillée des éléments sous différentes formes et en un temps record.

Günümüzde belgelerdeki büyük zenginlik farklı biçimdeki ögelere kısa bir sürede olanak sağlar.
Cette notion de temps fait partie des métamorphoses didactique et professionnelle:
ce qui se faisait en trois jours se fait en une heure.

Zaman kavramı profesyonel ve öğretici dönüşümlere bağlıdır : üç günde yaptığınız bir işi  bir saatte bitirebilirsiniz.
Résultat: produire plus en moins de
temps.

Sonuç : az zamanda çok verim.
Il s’agit de chercher vite et de se déplacer habilement.

Hızlı arayın ve seçenekleri çoğaltın.
Pour l’entraînement à la rapidité, il est possible de donner des temps limites de recherche en fonction de la taille des documents et de la phase d’approche.

Hız alıştırmaları için, metnin uzunluğuna ve aşamalarına göre belirli bir zaman kısıtlaması getirilebilir.
L’étudiant doit pouvoir résumer le procédé de sa recherche pour justifier sa traduction.

Öğrenci böylelikle çevirisini düzenlemek için araştırma aşamasını kısaltacaktır.
Certains procédés sont repris, analysés et critiqués lors des séances de travail avec les étudiants.

Bazı yöntemler ele alınır ve öğrencilerle birlikte üzerinde çalışılarak çözümlenir ve eleştirilir.
La rapidité et l’efficacité de la recherche est une phase importante du travail et dans ce cas seul
l’entraînement porte ses fruits, il s’agit d’une phase de logique indispensable à la production dans le cadre d’une relation avec un donneur d’ordre.

Çalışmanın hızı ve verimi ; çalışmanın en önemli evresi olup, olumlu sonuçlar aldığınız tek aşamadır . Bunlar gerçekleştiğinde meyvesini vermiş olur çünkü ilişki çerçevesinde bir mantık aşaması üretim için zorunludur.
Comme on peut le constater, les différentes phases reprennent certains savoir faire traditionnels en les appliquant aux nouveaux outils.

Görüldüğü gibi, çeşitli aşamalar yeni araçları kullanırken belli bilgileri bilmeyi gerektirir.

Les étudiants d’aujourd’hui doivent acquérir la dextérité, la rapidité, la pertinence et l’efficacité dans la recherche et ainsi, par une pratique régulière, une méthodologie de la gestion de l’information au service de la traduction.

Günümüzde öğrenciler titizlik, hız, doğruluk ve araştırmadaki başarıyı edinmenin yanı sıra çeviride bilgi yönetme  metodu ve düzenli bir çalışma sergilemelidir.